Karar gazetesi yazarı Mustafa Karaalioğlu, suça karışan çocuk sayısının 600 bini aştığını belirterek, “Son 12 yılda yüzde 150 oranında artış var. İlk, orta veya lise çağlarında olup, mecburi temele eğitime rağmen “okula gidemeyen çocuklar”ın sayısı 1,5 milyona ulaşmış. Bu rakam da her yıl artıyor. Bir de “çocuk yoksulluğu” diye kamuoyunda pek bilinmeyen ama can yakan bir kavram var. Türkiye çocuk yoksulluğu sıralamasında Avrupa’da üçüncü sıraya yükseldi.
2015’te sekizinci sıradayken bu yıl, Arnavutluk ve Karadağ’ın ardından ilk üçteyiz. “Ciddi barınma sorunu olan çocuklar” listesinde ise Avrupa’da birinciyiz. Son enflasyon dalgasından sonra da durum nedir kim bilir? Sadece bu tablolar bile bugünün dünyasında bırakın Türkiye’yi, orta düzey herhangi bir ülkede kabul edilemez rakamları içeriyor” diye yazdı.
Çocukları ıskalayan devletin kendi kendine büyüklük propagandası yapmasının anlamı olmadığını kaydeden Karaalioğlu, “Devlet olmanın ilk vasfı, yani baraj sınavı; dezavantajlı grupların en dezavantajlısı olan çocukları eğitmekten, beslemekten ve güven içinde büyümekten geçer. Bir toplumun gerçek dayanışma kapasitesi, ortak duygu seviyesi ve en nihayet kalitesi de aynı yoldan geçer.
Madem yeniden bir yüzyıl eşiğindeyiz, o yüzyılı yaşayacak yüzbinlerce çocuğun hayatın, dünyanın ve insani yaşama şartlarının geride kalmasına müsaade etmeyelim. Lütuf değil, görev ve sorumluluk bilinciyle” ifadelerini kullandı.
Yazının tamamı